Aramazı hoş geldin bebek, daha minik ellerini tutamadan, kokunu içimize çekemeden bizlerden ayrılıyorsun. Seni korumaya söz vermiş ailesi ve sevenlerin olarak seni koruyamadık ama bizimde karşısında aciz olduğumuz Allah var. Onun yaptıklarına ne engel olabiliriz nede sorgulayabiliriz. Ancak kendi yaptıklarımızdan sorumluyuz. Sana özgürce koşup-oynayabileceğin bir dünya hazırlayamadık. Resimlerini ancak kitaplarda görebileceğin hayvanları koruyamadık. İş ve ev arasında koşturduk her gün, abur-cuburla beslendik, cep telefonlarıyla konuştuk saatlerce, vee daha zararlarını bilmediğimiz bir çok hata yaptık. Üzgünüz …
Belki daha bir ismin bile yoktu, bir küçük ayakkabı bile almamıştık. Hastahane kantininden aldığımız sıradan doğum kıyafetlerini saymazsak. Daha uzun kış gecelerinde seni bekleyecektik, büyüdüğünü hayal edecektik, ilk yürümeni, koşmanı ve konuşmanı… Anne demeni, babana sarılmanı bekleyecektik bebek. Geceleri uyanmanı, sabahları bizi uyandırmanı dileycektik. Kucağımızda güven duyarak bize sarılarak uyumanı izleyecektik bebek. Sen, sessizce ayrılmayı tercih ettin, hayata en güzel tepkiyi verdin belkide.
Seni hiç unutmayacağız, hoşçakal bebek, biliyoruz ki cennettesin.
En değerli dostum Oğuzhan ve eşi Ayşegül’e Allah sabırlar versin diyorum.