Doçentlik Sınav Yönetmeliğinin 4. maddesinin 2/c hükmü yanı sıra aşağıdaki koşullar aranır.

Başvurulan doçentlik bilim alanı ile ilgili SCI-Expanded veya SSCI kapsamındakidergilerde toplam en az üç özgün makale (editöre mektup, özet, derleme, tekniknot ve kitap kritiği hariç) yayımlamış olmak. Bu makalelerden, adayın yaptığılisansüstü tez(ler)den üretilmemiş en az birini, SCI-Expanded kapsamındaki dergilerde başlıca yazar olarak yayımlamış olmak.
Başlıca yazar: Aşağıda belirtilen makalelerde aday baslıca yazar olarak tanımlanır:
a) Tek yazarlı makale,
b) Adayın kendisinin ve yönettiği öğrencilerinin adlarının bulunduğu bir makale.

Doçentlik Sınav Yönetmeliğinin 4. maddesinin 2/c hükmü: Doktora, tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik unvanı iktisap edildikten sonra, doçentlik başvurusunda bulunulacak olan anabilim dalında özgün bilimsel yayın ve çalışmaların yapılmış olması, şarttır.

Kaynak: www.uak.gov.tr/yonetmelikler/docsinyon.pdf ve www.yok.gov.tr/index.php?option=com_docman&task=doc_download&gid=520

İşbankası’nın üniversite öğrencilerine verdiği İşte Üniversiteli kartı kullanıyordum, çünkü kullanım bedeli almıyorlar. Öğrenci kredi kartı olarak geçtiğinden limitleri düşük oluyor. İsteseniz de artırmıyorlar. Bende limit artırımı için bir kaç defa başvurmuştum, olmadı. Ne yapacaksın limiti? dediğinizi duyar gibiyim; bilgisayar v.s. alınca iyi oluyor taksitle. Bazı e-satış sitelerinde nakit ödemeye göre ucuza verdikleri de oluyor.
Söylemek istediğim, kredi kartınızın limitini aşan bir harcama yaptığınızda, banka tarafından bir sesli bilgilendirme sistemi ile aranıyorsunuz. Limitiniz yetmedi, alışverişiniz yarıda kaldı v.s. diyor. Eğer limitinizi artırmak istiyorsanız 1’e basın diyerek otomatik olarak limit artırımı gerçekleşiyor. Bankaya yalvarmaktan iyi bir teknik 😀

Bizim Giresun çevresinde yenen doğal bir bitki. Yemeğini de yapılabiliyor. Bu resmi eklememin nedeni, internetteki tüm merulcan resimlerinin pişmiş hali olması. Merulcana Rize yöresinde tiken ucu da diyorlar.

Bizim oralarda (Giresun) bir insan, yararlı bir sonuç ortaya koymayacak bir iş yaptığında yada hiç bir insan yararına işe yaramayacak meziyetini övmesi, anlatması karşısında kullanılan bir sözdür.

Örnek:

– Abi, 3 metreden yere atladım.

– Gel göbeğini çekeyim.

… Karı-koca, çocukların eğitimlerinin aksamaması için öğretmenlik eğitimi aldılar. Gezi boyunca da gittikleri ülkelerdeki Fransız Konsoloslukları aracılığıyla müfredat kapsamındaki kitapları edinen anne-baba, iki haftada bir çocukları sınav yapıp sonuçları Fransa’daki okullarıyla paylaştılar…

Devletimiz ne zaman vatandaşına güvenecek de bizde bu tür  yasa ve yönetmeliklerde esnemeler yapabileceğiz? Umarım çok uzak değildir.

Kaynak: Milliyet

2009 yılı yazında ikinci defa Kaçkar dağlarına gittik. Resimleri daha yeni aldığım için bilgiyi şimdi giriyorum. Resimsiz bir anlam ifade etmezdi nede olsa. Bu yıl hava pek iyi gitmedi, ilk gün çok sis vardı, gölü görme umuduyla dinlendikten sonra yola çıktık. Sis olmasına rağmen gölü biraz yanılmayla bulabildik. Toplamda 4:30 saat yürmüş olduk. İkinci gün yine sisliydi, tekrar göle gitmek için yola çıktık, siste kaybolduk ancak evin yerini kaybetmedik. Obaya rehber eşliğinde gelen kafile tarafından alay konusu olduk. Öğleden sonra deneyimli rehberimiz Eyüp amca ile gölü bulabildik. Bu yaz hava hiç tam gün güneş olmamış, 3. gün güneşi görünce hemen yola koyulduk, obadakiler bizim şansımız olduğunu söyledi. Göle çıktık, tepeden oba üzerindeki sisleri seyrettik, sisin tekrar basacağını düşünerek gölde yüzdük, sanki bu sefer daha sıcaktı. Geçen yıldan alışmışda olabiliriz. Bu sefer göldeki balıkları seyretmekle kalmadık yakalayabildik, tatları güzeldi. Dönüş yolunda yola erken çıktık, amacımız yürümekti, kamyon bize yetiştiğinde binecektik. Kamyon gelene kadar ismini hatırlamadığım Mesalavati vadisindeki alçak yaylaya kadar geldik. Kamyona binince bir süre sonra mazotu bitti, tekrar yürümeye başladık. O gün 7:30 saat yürüdük, artık yorgunluk hissetmiyorduk. Çok güzel bir geziydi. Herkese teşekkür ederim.